Muğla’nın zeytinlikleri ve ormanları yok edilmek isteniyor. Bu doğa katliamına karşı duruyoruz.
Bu bereketli topraklar çimento değil, yaşam üretmeli.
Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları Projesi ÇED Olumlu Kararının iptali için yürütülen davalarda; Bilirkişi Raporu ile Muğla 2. İdare Mahkemesinin 2022/2222 esas, 2023/1222 sayılı kararı ve Danıştay 4. Dairesinin 2023/13287 esas, 2024/195 sayılı kararı ile onaylanan karar metninde; yüzey ve yeraltı sularının proje faaliyetlerinden olumsuz etkileneceği belirtilmiştir. Projenin su kaynakları üzerine olumsuz etkilerin başlıcaları mahkemeye sunulan Bilirkişi Raporunun jeoloji mühendisliği ve hidrojeoloji mühendisliği disiplini başlığı altında şu şekilde raporlanmıştır. - Dava konusu entegre çimento fabrikası ve hammadde ocaklarının mansabındaki ovalık bölgede verimli tarım arazileri ile yöre halkı tarafından kullanılan bir çok kuyu bulunduğu, ayrıca Pınarbaşı karstik kaynakları ve bu civarda açılmış bulunan MUSKİ içme suyu kuyuları da etkinlik alanının mansap kesiminde yer aldığı, - Proje alanının Kazan Göleti'nin uzun mesafeli koruma alanında kaldığı ve etkinliğin söz konusu baraja zarar verme potansiyeli olduğu, - Açık ocak üretim yoluyla sahadan önemli miktarda malzeme alınarak stok ve pasa alanları oluşturulacağından yüzey ve yeraltı sularının olumsuz etkilenme potansiyeli bulunması nedenleri ile söz konusu projenin kamu yararına olmadığı belirtilmiştir.
ÇED iptal davasında hazırlanan Bilirkişi Raporunda; dokuz ayrı disiplinden sekizi tarafından, planlanan proje için verilen ÇED Raporu ve ÇED Olumlu Kararı uygun bulunmamış olup projenin olumsuz etkileri bilimsel kanıtlara dayalı şekilde raporlanmıştır. Projenin faaliyete geçmesi halinde telafisi mümkün olmayan çevresel etkileri olacak olup ÇED raporunda taahhüt edilen tedbirlerin bu etkileri azaltmaya/önlemeye yeterli olmayacağı değerlendirilmektedir. 1. Entegre çimento fabrikası ve hammadde ocaklarının planlandığı bölgede bulunan verimli tarım arazileri ile yöre halkı tarafından kullanılan kuyular olumsuz etkilenecektir. 2. Fabrika etkinlik alanında bulunan ve Muğla ilinin içme suyu ihtiyacının sağlandığı MUSKİ içme suyu kuyuları olumsuz etkilenecektir. 3. Su Tahsisleri Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesi Suyun Kullanımında Öncelik Sırası hükümlerine göre vatandaşlarımızın içme ve kullanma suyu 1. öncelik olduğundan, çimento fabrikasına endüstri suyu sağlanması durumunda su temini açısından bölgedeki vatandaşlar olumsuz etkilenecektir. 4. Yüzey ve yeraltı suları faaliyetten olumsuz etkilenecektir. Faaliyet sahası yer altı ve yer üstü su kaynaklarına yakınlığı sebebiyle ekolojik bütünlük çerçevesinde tüm canlıları zincirleme olumsuz etkileyecektir.
5. Projenin hayata geçmesi ile çimento fabrikası ve maden alanları, tarım alanları ile orman alanlarının ortasında kalacak, bu durumda çevredeki tarım ve orman alanları fiziki ve toz etkisi açısından doğrudan etkilenecektir.6. Hammadde sahalarının bulunduğu ruhsatlı maden alanları büyük ölçüde orman arazilerini kapsamaktadır. 7. Verimli devlet ormanı statüsünde bulunan ve meşcere 3 kapalılığa sahip alanda çok sayıda ağaç kesilecektir. ÇED Raporunda, kesilecek ağaçların orman ekosistemine olası etkileri göz ardı edilmiştir.8. Arı ve diğer böceklerin uğrayacağı zarar neticesinde arıcılık ve çam balı faaliyetleri sekteye uğrayacaktır.9. Proje kapsamında çalışma yapılacak ocaklardan etrafa yayılan tozlar; çevredeki, doğal flora-fauna yapısı ve tarım arazileri ile zeytin ağaçlarına zarar verecektir.10. Faaliyetten kaynaklanan tozlar zeytin ağaçlarının yapraklarındaki stomaları kapatarak ağaçların vejetatif ve generatif gelişimini olumsuz etkileyecektir.11. Özellikle yaz mevsiminde turizm kaynaklı yoğun bir trafik akışı olan bölgede, ağır tonajlı araçlar ile oluşacak ek trafik yükü bölge trafiğini olumsuz etkileyecektir.
İlimiz, Menteşe ve Yatağan İlçeleri, Bayır-Deştin bölgesinde yapılması planlanan ve daha önce Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca verilen iki (2) ÇED Olumlu Kararı da mahkeme tarafından iptal edilen Çimento Fabrikası için yeni ÇED raporu hazırlanarak hukukun arkasından dolaşılmak istenmektedir.Yürütülen iki ayrı dava sonucunda ÇED Olumlu Kararı iptal edilen Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları Projesi için 2009/7 sayılı Genelge gerekçe gösterilerek, projenin yer seçiminde ve üretim kapasitesinde (1.700.000 ton/yıl klinker, 2.500.000 ton/yıl çimento üretimi) hiçbir değişiklik yapılmadan proje için ÇED süreci yeniden başlatılmıştır.
Zeytinlikleri ve Ormanları kurban edecek ÇED Olumlu Kararı doğamızı ve geleceğimizi yok ediyor...
9 Temmuz 2025 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan İKLİM KANUNU’nun Sera gazı emisyonlarının azaltım faaliyetleri başlıklı 5-(5). maddesine göre; Net sıfır emisyon hedefinin sağlanmasına yönelik emisyonların dengelenmesi için orman, tarım, mera ve sulak alanlarda karbon yutağı kayıplarını engellemek üzere ilgili kurum ve kuruluşlarca tedbirler alınır, yutak alanların ve korunan alanların korunarak artırılması sağlanır.
Planlanan projenin faaliyet göstereceği ve etkileyeceği alan çimento fabrika alanı ile sınırlı değil. Fabrika kullanacağı hammaddeyi (kalker, kil), %91’i orman arazisi olan maden sahalarından elde edecek. Bakanlığa sunulan ilk ÇED raporunda toplam 775 hektar alanda, 13 adet ruhsatlı maden sahası (4 adet kalker, 9 adet kil) olarak planlanan projede, kil sahalarının sayısı bire düşürülmüştür. Sunulan son ÇED raporuna göre; toplam 395,8 hektar maden sahası bulunan alanın 359,4 hektarı orman, 36,4 hektarlık bölümü ise zeytinliklerin de yer aldığı tarım arazisi (tarla) vasfındadır. Proje alanı düşürülmüş gibi görünse de, yer seçimi ve kapasitesi değişmeyen projenin çevre, doğal kaynaklar ve ormanlar üzerinde oluşturacağı tahribatta hiçbir değişiklik olmamış olup fabrikanın faaliyete geçmesi halinde yaklaşık 500 futbol sahası büyüklüğünde orman alanı olumsuz etkilenecektir.
Muğla ili (doğal kaynakları); hava kirliliği, iklim değişikliği ile şiddetini artıran kuraklık ve orman yangınları nedeniyle kısa, orta ve uzun vadede tehdit altında olup planlanan proje bu tehditlerin etkisini Deştin için daha da artıracaktır.Proje alanı ve 3 km mesafesinde çok sayıda zeytin ağacı yer almaktadır. ÇED Raporunda; Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Maden Sahalarına 3 km mesafede 12 adet zeytinlik vasfında parselde toplam 517 adet zeytin ağacının bulunduğu raporlanmıştır.3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunun 20. Maddesinde “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez.” hükmü amirdir.
Proje alanının yakın çevresi verimli zeytinlik alanlara sahiptir.Menteşe İlçesi, Bayır Mahallesinde kayıtlı 32, Yatağan İlçesi Alaşar Mahallesinde 43 ve Yatağan İlçesi Deştin Mahallesinde kayıtlı 103 parsel, toplam 178 parsel tapuda tarla olarak gözükmesine rağmen zeytincilik yapılmaktadır.Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından 02.05.2025 tarihinde gerçekleştirilen 6. Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışmasında ödül kazanan ve çimento fabrikasına uzaklığı 3 km yarıçaplı daire içinde kalan tarla vasfında zeytinliklerden kalite ödülü alan çok sayıda çiftçi bulunmaktadır.
178 parselde resmi kayıtlarda “tarla” yazsa da aktif zeytin üretimi yapılmaktadır.
3 km yarıçapındaki zeytinliklerden ödül almış üreticiler bulunmaktadır.
ÇED verilerine göre 517 zeytin ağacı doğrudan etkileniyor.
Resmi kurumların belgeleri ve haritaları, Deştin'deki zeytincilik faaliyetlerinin gerçek boyutunu ortaya koyuyor. Bu veriler, "sadece tarla" denilen arazilerin aslında yüzyıllardır süren bir yaşam biçiminin merkezi olduğunu kanıtlıyor.
Yok edilmek istenen bu güzel toprakları, zengin ormanları ve ödüllü zeytin ağaçlarını görün. Her fotoğraf, korunması gereken bir yaşam alanının hikayesini anlatıyor.
Deştin'deki çimento fabrikası mücadelemizin medyada yer alan haberlerini ve röportajlarını izleyin. Ses getiren bu mücadelenin tüm boyutlarını keşfedin.
Deştin’de çimento tesisi için hazırlanan imar planlarının iptali kesinleşti
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Aras, Bakanlığın ÇED sürecini sonlandırmasını istedi.
Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere dava konusu işlem iptal edildi.
Deştin halkının mücadelesi sonuç verdi
"ZEYTİNLİK ALANLAR VARDIR, KANUNA AYKIRIDIR"
Deştin'deki çimento fabrikası mücadelesi hakkında detaylı bilgi içeren resmi belgeleri indirebilir, paylaşabilir ve inceleyebilirsiniz.