Meclis Canlı

Muğla Büyükşehir Belediyesi Konservatuvar Sınavları Başlıyor


31.08.2021




“Muğla Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı Sınavları Başlıyor”

BÖLÜMLER:

Türk Halk Müziği (THM)

Türk Sanat Müziği (TSM)

Türk Halk Dansları (THD)

Tiyatro

Bale

 

AÇIKLAMALAR:

Muğla Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı

      Konservatuvarımızda eğitim süresi çocuk grupları için 2 yıl, yetişkin grupları için ise 3 yıldır (Bale bölümü için bir yıl hazırlık + üç yıl) , üç yılın sonunda başarılı olanlara katılım belgesi (sertifika) verilmektedir. Öğrenciler haftada 10-12 saat ders görmektedirler. Dersler hafta sonları ve hafta içi mesai saatlerinden sonra yapılmaktadır. Derslere devam zorunluluğu vardır. Başvuruda bulunmak için herhangi bir eğitim düzeyinde olma (diploma, sertifika vb.) zorunluluğu yoktur.

Son başvuru tarihi  : 24.09.2021 Cuma

Başvuru Yeri: Başvurular Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi Konservatuvar birimi büro personeline veya mugla.bel.tr/basvuru-konservatuar adresine online olarak yapılacaktır.

 

SINAV İÇERİKLERİ:

Türk Halk Müziği Bölümü Giriş Sınavı:

  1. Tek ses tekrarı: Adaylardan piyanodan çalınacak tek bir sesi duyarak tekrar etmesi istenecektir.
  2. Çift ses tekrarı: Adaylardan piyanodan aynı anda çalınacak iki sesi duyarak ayrı ayrı tekrar etmesi istenecektir.
  3. Ezgi tekrarı: Adaylardan piyanodan çalınacak bir ezgiyi (melodiyi) duyarak tekrar etmesi istenecektir.
  4. Ritim tekrarı: Adaylardan masaya kalemle vurularak çalınan bir ritmi duyarak tekrar etmesi istenecektir.

Not: Türk Halk Müziği seçmelerine 12-45 (1976-2009 doğumlu) yaş aralığında olanlar başvurabileceklerdir.

Sınav Yeri                  : Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi

Sınav Gün ve Saati   : Türk Halk Müziği: 27-28 Eylül 2021 / Saat 17:30

Türk Sanat Müziği Bölümü Giriş Sınavı:

  1. Tek ses tekrarı: Adaylardan piyanodan çalınacak tek bir sesi duyarak tekrar etmesi istenecektir.
  2. Çift ses tekrarı: Adaylardan piyanodan aynı anda çalınacak iki sesi duyarak ayrı ayrı tekrar etmesi istenecektir.
  3. Ezgi tekrarı: Adaylardan piyanodan çalınacak bir ezgiyi (melodiyi) duyarak tekrar etmesi istenecektir.
  4. Ritim tekrarı: Adaylardan masaya kalemle vurularak çalınan bir ritmi duyarak tekrar etmesi istenecektir.

Not: Türk Sanat Müziği seçmelerine 15-55 (1966-2006 doğumlu) yaş aralığında olanlar başvurabileceklerdir.

Sınav Yeri                  : Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi

Sınav Gün ve Saati   : Türk Sanat Müziği: 2 Ekim 2021 / Saat 10:00

 

Türk Halk Dansları Bölümü Giriş Sınavı:

  1. Tek ses tekrarı: Adaylardan piyanodan çalınacak tek bir sesi duyarak tekrar etmesi istenecektir
  2. Ritim tekrarı: Adaylardan, jüri tarafından masaya kalemle vurularak çalınacak ritmin tekrarı istenecektir.
  3. Hareket Algı Tespiti: Adaylar sınav jürisi tarafından gösterilen hareket biçimlerini tekrar edecektir.
  4. Adaylardan kendi belirledikleri Türk Halk Dansları yörelerinden birisini sergilemesi istenecektir. Sergiledikleri yöreyle ilgili sorular sorulup bilgi ölçümü yapılacaktır. Yapacakları sunumun müzikleri aday tarafından sağlanacaktır (Flash bellek, telefon).
  5. Adayların sınava, hareket etmelerini engellemeyecek giysilerle katılmaları ve özellikle spor ayakkabı veya jimnastik pisisi kullanmaları gerekmektedir.

 

Not: Türk Halk Dansları seçmeleri için:

  • 11-17 yaş aralığındaki Çocuk Grup (2004-2010 doğumlu)
  • 18-35 yaş aralığındaki Yetişkin Grup (1986-2003 doğumlu) herkes başvuruda bulunabilir.

Sınav Yeri                  : Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi

Sınav Gün ve Saati   : 3 Ekim 2021   *Çocuk Grubu Saat 10:00

                                                              *Yetişkin Grubu Saat 15:00

 

 Bale Bölümü Giriş Sınavı:

  1. Adayların bale dansçılığı için uygun fiziki özelliklere sahip olması gerekmektedir.
  2. Adayların artistik ifade zenginliği olması gerekmektedir.
  3. Adayların ritim ve senkron uyumlarına bakılacaktır.
  4. Tek ses tekrarı: Adaylardan piyanodan çalınacak tek bir sesi duyarak tekrar etmesi istenecektir.
  5. Sınava gelen kız adayların sade bir bale mayosu, deniz mayosu veya body giymeleri ve saçlarını toplamaları gerekmektedir. Erkek adayların ise kısa tayt (diz kapakları görünecek şekilde) giymeleri istenmektedir.
  6. Sınav iki aşamalı olup birinci aşamayı geçen öğrenci, ikinci aşamaya girmeye hak kazanır. Birinci aşamanın sonuçları, sınav bitiminden sonra öğrencilere duyurulacaktır.
  7. Konservatuvarımıza yeni gelecek öğrenciler içerisinde başka eğitim kurumlarında ilgili sanat alanında eğitim görmüş ve kaldığı sınıftan devam etmek isteyen öğrenciler için Seviye Tespit Sınavı yapılacaktır. Bunun için başvuru yapacak adayların eğitimini tamamladıkları ya da yarım bıraktıkları kurumdan öğrenci olduklarını gösterir bir belge ile Konservatuvara başvuru yapmaları gerekmektedir.
  8. Sınıf yükseltmek için gerekli şartları taşıyan öğrenciler velilerinin görüşleri alınarak talep üzerine Sınıf Yükseltme Sınavı’na girebilirler.

Not: Bale seçmeleri için 6-9 yaş aralığında (2012-2015 doğumlu) olanlar başvuruda bulunabilir.

Sınav Yeri        : Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi

Sınav Tarihleri: 25 Eylül Cumartesi Saat 10:00      1. Aşama

  1. Eylül PazarSaat 10:00 2. Aşama (Kesin Kabul Sınavı)

                                                Seviye Tespit Sınavı  

                                                Sınıf Yükseltme Sınavı

 

 

Tiyatro Bölümü Giriş Sınavı:

  1. Sınava girecek olan çocuk adaylar için bir adet tirat, yetişkin kadın ve erkek adaylar için bir komedi ve bir dram olmak üzere iki adet tirat hazırlanmıştır. Adaylardan, vereceğimiz tiyatro oyununu ezberleyip oynamaları istenmektedir.
  2. Adaylara sergileyecekleri oyunların yazar ve dönem bilgileri hakkında sorular sorulacak, tiyatro kültürü ve ilgi düzeyi ölçülecektir.
  3. Adaylar sınav jürisi tarafından verilecek doğaçlamaları yapacaktır.
  4. Adayların Ritim ve senkron uyumlarına bakılacaktır.
  5. a) Tek ses tekrarı: Adaylardan piyanodan çalınacak tek bir sesi duyarak tekrar etmesi istenecektir,

 b) Çift ses tekrarı: Adaylardan, piyanodan aynı anda çalınacak iki sesi duyarak ayrı ayrı tekrar etmesi istenecektir.

         6.  Adayların hareket etmelerini engellemeyecek giysilerle katılmaları ve özellikle spor ayakkabı kullanmaları gerekmektedir.

Not: Adaylar sınav için hazırlanacakları tiratları sınav başvurusu esnasında Konservatuvar servisinden alabileceklerdir.

Not: Tiyatro seçmeleri için:

  • 10-12 yaş aralığındaki (Çocuk Grup) (2009-2011 doğumlu)
  • 18-50 yaş aralığındaki (Yetişkin Grup) (1971-2003 doğumlu) herkes başvuruda bulunabilir.

Sınav Yeri: Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi

Sınav Tarihleri: 9 Ekim Cumartesi  Saat 10:00 Çocuk Grubu

                            10 Ekim Pazar        Saat 10:00 Yetişkin Grubu

 

Sınav için Tiyatro Tiratları:

  • Çocuk Tiradı
  • Erkek Dram Tiradı
  • Erkek Komedi Tiradı
  • Kadın Dram Tiradı
  • Kadın Komedi Tiradı

ÇOCUK TİRADI

KARARSIZ KALMAK

Yazan: Utkan ÖZÜPAK

 

      Kararsız kalmak ne zormuş yahu! Onu mu seçsem, bunu mu seçsem bilemedim. Düşün düşün, kaşın kaşın, nafile olmuyor. Sanırım bu bir tür seçememezlik sendromu.  Adı da şey olsun şey hımmm, dur düşüneyim! Şey, şey, yok yok o değil. Seçememezlik sendromu. Hayır hayır o olmasın Seçemiyorumloji olsun. Yok ya vazgeçtim, oda olmasın. Kararsızımyoloji olsun. Ama oda olmasın bakın gene başladı kafamdan attığım şeyi bile netleştiremiyorum. Sabah kalktım mutfağa girdim, elimde iki bardak, acaba su mu içsem yoksa süt mü içsem? Hadi buyur bakalım, seç seçebilirsen! Su mu içsen diyorum musluğa doğru bir adım atıyorum sonra yok yok vazgeçtim en iyisi mis gibi bir süt içeyim diyorum. Ama karar veremiyorum offf offf! Orada da kararsız kaldım. İnanır mısınız tam yarım saat mutfakta ayakta kaldı. En iyisi dedim ikisini de içeyim. Bardağın yarısına süt yarısına, su koydum. Tabi sütün rengi kaçtı ama olsun. Bir yudum aldım. Aman Allahım bu nasıl içilir! Ne su, ne süt! İçtim gitti ama hiç de zevk alarak içmedim.

    Durun durun daha bitmedi,  bu daha ne ki? Geçen gün üstümü değiştireceğim, acaba ne giysem diye açtım dolabın kapağını açtım. Normalde iki seçenek arasında kalırdım. Bunda 3 Seçenek arasında kaldım. Hangi tişörtü giymeliyim acaba? Sarı olanı mı? Yoksa Maviyi mi? Yoksa kırmızı olanı mı? Önce sarıyı giydim. Olmadı! Sonra maviyi hayır oda olmadı, kırmızıyı derken en son halimde üç tişörtü üstü üste giymişim. Yani diyeceğim şu beni sahneye çıkartmak isterseniz ki sahnelere çok yakışırım. Bana sakın kararsız, seçim yapamayan, ikilemde kalmış insan rolü vermeyin. Ya da verin ya ben yaparım ya da yapamam ama yapadabilirim, yapasım var. Ayy artık kararsız kalırken saçma sapan kelimeler bile uyduruyorum. Aslında korkuyorum,  korkmuyorum ama kararsızım. Gene aklım karıştı. Neyse ben gideyim sonra görüşürüz. Sahnenin bu tarafından mı gideyim yoksa diğer tarafından mı? Aaaaaa biri bana yardım etsin!!!

İndirmek için tıklayınız..


ERKEK DRAM

Oyunun Adı: İçerdekiler
Yazarı: Melih Cevdet ANDAY

 

On üç yaşındaydım. Ortaokula gidiyordum. Babam öleli iki yıl olmuştu. Yoksul düşmüştük. Annem terzilik yapıyordu, zar zor geçiniyorduk. Büyük bir evin iki odasında oturuyorduk. Kitaplarımın çoğu noksandı, okul çantam bile yoktu. Bayram geldi. Annem ne yaptı etti, bana bir ayakkabı aldı. Bir pantolonla bir gömlek dikti. Sabah erkenden kalkıp giyindim. Bir gün önceden sözleşmiştik, iki arkadaşım beni evden alacaklar, birlikte bayram yerine gidecektik. Atlıkarıncaya, kiralık bisikletlere binecektik, tatlıcıda tatlı yiyecektik. Belki sinemaya da gidecektik. Annemden para istedim. “Paramız yok oğlum,” dedi. Çılgına dönmüştüm, arkadaşlarım neredeyse geleceklerdi. Onlara ne diyebilirdim? Parasız olduğumuzu, bu yüzden bayram yerine gidemeyeceğimi söyleyemezdim ya... Hırçınlaşmıştım, üstümdekileri çıkarıp duvarlara atmaya başladım. Beni üzgün üzgün seyreden annem, o zaman dolaptan çantasını çıkardı, para aradı. Bula bula bir lira buldu. Kadıncağızın bir lirası kalmıştı yalnız, bütün parası oydu. O bir lirayı bana uzattı: “Haydi giyin,” dedi, “Bir lira yetmez mi?”... Bir lira o zaman büyük paraydı. Oraya buraya attığım elbiselerimi ayakkabılarımı topladım. Yeniden giyindim, paramı cebime koyup arkadaşlarımı beklemeye başladım. Geldiler. Biraz oturdular. Annem onlara şeker ikram etti, ikisini de okşadı, öptü. Sonra: “Haydi artık gidin!” dedi. “Güzel güzel eğlenin!”

Sokağa çıktık. Çok neşeliydim, kabıma sığamıyordum. Fakat köşeyi dönerken evimize baktım, annem pencereden uzanmış, gülümseyerek bana el sallıyordu. O zaman içimden bir ağlamadır geldi, gözlerim dolu dolu oldu. Tıkanıyordum. Ağladığımı belli etmemeye çalışarak arkadaşlarıma: “Ben gelmeyeceğim” dedim. Neden olduğunu anlamadılar. Biri: “Paran yok ondan gelmiyorsun.” dedi, alay ederek. Elimi cebime attım ve bir lirayı çıkarıp gösterdim: “İşte para!” dedim. Beni orada bırakıp gittiler. Sokaklara gelişi güzel dalarak bir süre sersem sersem dolaştım. Kimseye göstermeden doya doya ağladım, sonra gözlerimi sildim, elimden geldiği kadar neşeli olmaya çalışarak eve döndüm. Annem beni görünce: “Neden döndün?” diye sordu. “Canım istemedi” dedim ve cebimden bir lirayı çıkarıp anneme uzattım. Zavallı kadıncağız, çok şaşırdı, parayı elimden alıp masanın üstüne koydu. Sonra beni kucakladı, göğsüne bastırdı. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Ben ağlamıyordum artık. Sokakta doya doya ağlamıştım. Annemin yüzünü öptüm, ağlamamasını söyledim. (Susar, dalar, düşünür) Artık üzüntülü değildim. Bayram yerine gidemediği için üzülmek benim gibi koca bir çocuğa, bir ortaokul öğrencisine yakışmazdı. Olgun bir adam olmuştum birdenbire.


İndirmek için tıklayınız..




ERKEK KOMEDİ

Oyunun Adı: Korkacak Ne Varmış

Yazan: Aziz NESİN

 

Kiim? Ben mi? Ben korkak mışım, öyle mi? Kim söylemiş benim korkak olduğumu? Kim görmüş, nerde, ne zaman görmüşler benim korktuğumu? Yalan, hiç kimseden korkmam ben. Hiçbir zaman, hiç kimseden korkmadım ve korkmam. Allah’tan mı? O başka... Allah’tan elbet korkarım. Herkes korkar Allah’tan. Sen Allah’tan korkmayandan kork, demişler, ama ben ondan da korkmam. O da insan, ben de insanım, ne diye korkayım. Annemden babamdan mı? Oooo... o eskidendi. O zamanlar çocuktum daha. Çocuklukta anne babadan korkulur elbet, ama çocuklukta... Her çocuk korkar... Kaç yaşıma kadar mı? İnsan annesinin babasının gözünde hep çocuk kalır, ben kırk dokuz yaşıma kadar hep öyleydim. Efendim? Ölülerden mi? Aaa, daha neler... Ölüden korkulur mu hiç... Yeter ki ölmüş olsun. Teyzem öldüğü zaman mı? Ama teyzem geceleyin ölmüştü. Evde de benden başkası yoktu. Gece yarısı sesini duydum. Koştum yatak odasına ki, ölmüş... Otele gittim o gece... Vallahi, korkudan değil. Mahallemizdeki o çocuktan mı? Hiçbir zaman... Ondan bile korkmazdım. "İte dalanmaktansa çalıyı dolanmak yeğdir," demişler. Ben de öyle yapardım. Bizim evin balkonundan bakardım, o çocuk dışarıdaysa sokağa çıkmazdım. Ama onun olmadığı zamanlarda sokaktan da geçerdim hiç korkmadan. Öğretmenlerimden mi? Öğretmenlerimden korktuğum hiç doğru değil. Korku değil ki o, saygıydı. Dövdükleri zaman bile saygı duymuşumdur. Tarih öğretmeni döverken niçin mi dama kaçtım? Saygımdan. Sınavlardan mı dediniz? Kesinlikle doğru değil. Sınava girerken tir tir titrediğim doğrudur, ama korkudan değildi ki, o heyecandan­dı. Aaaa sınav kapısında işemiş miyim? Ne yalaaan!.. Heyecandan herkes altına işer yani tuvalete yetişemeyince birazcık altıma kaçır­mıştım, o kadar... Ona korku mu denir?Neee... Karımdan mı korkarmışım... Ne kendi karımdan, ne başkasının karısından korkarım. Kim uyduruyor bu yalanları? Erkek adam karısından korkar mı hiç... Korkmak denmez ki ona... Kadm kısmının suyuna gitmek, biraz alttan almak gerekir; evde tatsızlık çıkmasın, konu komşu duymasın diye, sonra çocukların terbiyesi bozulmasın diye filan... Ben hayatta hiç kimseden korkmamışımdır, değil ki karımdan korkacağım... Hah hah haaa... Güleyim bari.Askerlikte mi? Daha da neler... Vatani vazife yapılırken korkulur muymuş. Dayak mı yemişim? Yerim, ne olacak... Dayak yedim diye korkacak mıyım? İyi valla, hem askerlik yapacaksın, hem de dayak yemeyeceksin, oooh ne iyi... Nerde o yağma... Hem de onbaşıdan? Değil onbaşıdan, binbaşıdan bile ben ş’aapmam... Ben vatani vazife­mi yapıyorum orada, ne diye, öyle dii mi ama... Yüzbaşı dayak mı atmış bana. Attıysa attı be, size ne? Yüzbaşım değil mi, ister döver ister sever, başkaları karışamaz ki... Ama ben korkmam... Yaşamım boyunca hiç korkmadım. Karanlıktan mı? Daha neler... Karanlıktan da korkulur muy­muş... Geceleri mezarlıktan geçerken de korkmam. Niçin mi korkmam? Çünkü geceleyin mezarlıktan geçmem... Ne işim varmış mezarlıkta, ne gece geçerim, ne gündüz...

Bekçiden, polisten, candarmadan filan... Ne yalan, ne yalan... Ben bi kere, polisin molisin, bekçinin mekçinin, karakolun marakolun olduğu yerlere yakın yerlerden bile geçmem ki, onlardan korkayım.

İndirmek için tıklayınız..


KADIN DRAM

Oyunun Adı: Lysistrata

Yazan: Aristophanes

Çeviren: Azra ERHAT - Sabahattin EYÜBOĞLU

 

LYSISTRATA - Biz kadınlar savaşın ilk günlerinde haddimizi bildik, her yaptığınıza boyun eğdik.  Ağız açtırmadınız bize, sustuk.  Ama yaptıklarınızı beğeniyor muyduk?  Hayır.  Olanın bitenin pek ala farkında idik.  Çok defa köşemizden öğreniyorduk önemli işler üstüne verdiğiniz kötü kararları.  İçimiz kan ağlarken, yine de gülümseyerek sorardık: "Bugünkü halk toplantısında barış üstüne ne karara vardınız?"  Kocamız "Sana ne?  Sen karışma!." der, biz de susardık.

Ama ara sıra da ne kötü kararlara varıldığını öğrenir ve sorardık:  "Aman kocacığım, nasıl olur, bu kadar çılgınca bir işe nasıl girersiniz?"  Ama kocamız bize yukardan bakarak:  "Sen elinin hamuruyla erkeklerin işlerine karışma.  Cenk işi, erkek işi!" derdi.

Başımızı derde sokuyordunuz, yine de bizim size öğüt vermeye hakkımız yoktu.  Ama sonunda siz kendiniz başladınız bağırmaya ulu orta:  "Erkek yok mu bu memlekette?" diye; erkekler cevap verdi size:  "Yok, erkek yok bu memlekette!"  İşte o zaman biz kadınlar toplandık ve Yunanistan'ı kurtarmaya karar verdik.  Daha bekleyebilir miydik?  Söz bizim artık, susmak sırası sizde.  Aklınızı başınıza toplar, öğütlerimizi dinlerseniz, işlerinizi biz yoluna koruz.

İndirmek için tıklayınız..

 

KADIN KOMEDİ

Oyunun Adı: Bir Evlenme

Yazan: Nikolay V. Gogol

Çevirenler: Melih Cevdet ANDAY- Erol GÜNEY

 

AGAFYA: Aman yarabbim... Karar vermek ne güç şeymiş... Bir kişi, iki kişi olsa ne ise... Ama dört kişi... Gel de birini seç. Nikanor İvanoviç biraz zayıf ama hiç de fena değil. İvan Kuzmiç de fena değil. Açık konuşmak gerekirse, İvan Pavloviç de biraz şişman ama pekala gösterişli bir erkek. Söyleyin bana ne yapayım? Baltazar Baltazaroviç de değerli bir adam. Ah ne zor şey bu karar vermek... Anlatamam, anlatamam. Nikonor İvanoviç'in dudaklarını, İvan Kuzmiç'in burnunu alsak... Baltazar Baltazaroviç'in de halini tavrını... Bunun üzerine de İvan Pavloviç'in gösterişini katsak o zaman seçmek kolay olurdu. Oysa şimdi düşün, düşün... Vallahi başıma ağrılar girdi. Bence en iyisi ad çekmek. İşi kısmete bırakmalı. Kim çıkarsa kocam o olur. Adlarını birer kağıda yazarım. Sonra kağıtları kaparım. Kısmetim kimse belli olur. (Masaya yaklaşır. Kağıtla makas alır. Kağıtları keser, katlar, bunları yaparken de konuşur.) Ah şu kızlar ne talihsiz... Hele aşık olan kızlar... Erkekler bunu kabul etmezler, anlamak da istemezler. Ne ise, hepsi hazır. Bunları çantamın içine koyayım. Gözlerimi kapayıp çekeyim. Ne olursa olsun. (Kağıtları çantaya koyar. Eliyle karıştırır.) Ah, içime bir korku geldi. Allah vere de Nikonor İvanoviç çıksa; ama ne diye o olsun... İvan Kuzmiç daha iyi. Peki, İvan Kuzmiç de neden? Ötekilerin ne kusuru var? Hayır, istemem. Kim çıkarsa o olsun. (Eliyle kağıtları karıştırır ve çantadan yalnız birini değil, hepsini birden çıkarır.) A... hepsi birden çıktı. Kalbim çarpıyor... Olmaz, olmaz. Yalnız bir tane çekmek lazım. (Kağıtları gene çantasına koyar, karıştırır. Bu sırada Koçkarev girer. Yavaşça ilerleyerek arkasına gelir.) Ah Baltazar Balta... yok canım, Nikonor İvanoviç çıksa. Hayır, hayır, istemiyorum. Kısmetim ne ise o çıksın.

İndirmek için tıklayınız..