Meclis Canlı

Gürol Ergin anısına Tarım Sempozyumunun 4’üncüsü düzenlendi


05.12.2019


Muğla Büyükşehir Belediyesi, her yıl düzenlenen Tarım Sempozyumunun 4’üncüsünü Gürol Ergin anısına gerçekleştirdi. Sempozyumda konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, “Üretimde kooperatifçiliği destekleyerek onları birleştireceğiz. Ama bunun diğer ayağı da tüketim ile alakalı kooperatifler. Tüketim kooperatifleri kurmamız gerekiyor.” dedi.

Muğla Büyükşehir Belediyesi, Ziraat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi ve Muğla Veteriner Hekimler Odası iş birliğinde Prof. Dr. Gürol Ergin anısına bu yıl 4’üncüsü düzenlenen tarım sempozyumunu gerçekleştirdi.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen ve ana konusu “Arıcılık ve Balıkçılık” olan sempozyuma Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, Ziraat Mühendisleri Odası Muğla Şube Başkanı Uluhan Korkut, Muğla Veteriner Hekimler Odası Başkanı Serkan Alpözen,  muhtarlar, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğretim görevlileri, büyükşehir belediyesi daire başkanları ve vatandaşlar katıldı.  

Uluhan Korkut “Muğla’nın çam balında katkısı yüzde 75”

Sempozyumda konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Muğla Şube Başkanı Uluhan Korkut, amaçlarının Muğla tarımının bilinçli ve sürdürebilir üretimin artması olduğunu söyledi.

Su ürünlerinde bilinçli ve sürdürülebilir üretimin yapılabilmesi için gerekli kayıtların düzgün tutulması gerektiğini belirten Korkut, “Muğla’da yıllık 57 bin ton levrek ve çupra, 14 bin alabalığı olmak üzere ülkemizdeki kültür balıkçılığının yüzde 65’i ülkemizde üretilmekte. Bunun da 3’te 1’in fazlası ihracata gitmektedir. Su ürünleri sektöründeki en önemli sorunların biriside tekelleşme olarak karşımıza çıkıyor. Küçük işletmeler gün geçtikçe yok oluyor. Bunun için kooperatifleşmeye ihtiyaç var. Var olan kooperatif ve birliklerinde desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.  Ülkemiz dünya bal üretiminde ilk 5 içindeyken çam balı üretiminde ilk sırada yer alıyor. Ege bölgesinin çam balı üretimine katkısı yüzde 92 ilimizin bu orana katkısı ise yüzde 75 oranında” dedi.  

Alpözen, “Üreticinin balı para etmiyor”

Muğla Veteriner Hekimler Odası Başkanı Serkan Alpözen, üreticilerin sorunlarının çözülemediğine dikkat çekerek, “Bal üreticisinin balı para etmiyor. Maalesef tekkelleşme var. Bütün bunların önüne geçmenin yolu da kooperatifleşmeden geçiyor.  Büyükşehir belediyesinin de bu konuda yeteri kadar desteği var zaten. Üreticilerin para kazanması ve ülke ekonomisine katkı sağlaması en büyük dileğimiz.” İfadelerini kullandı.

Gümüş, “Son zamanlarda akıl almaz bir şekilde çam ağacı kesiliyor”

Muğla’da çam ormanlarının korunması gerektiğini vurgulayan Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, “Muğla turizm kenti gibi görünse de aslında tarım kenti durumunda. Gelirinin büyük kısmını tarımdan sağlıyor. Menteşe ilçemizin tamamı tarım kenti durumunda. Kırsal kesimlerimizde genelde arıcılık yapılıyor. Geçtiğimiz hafta burada orman çalıştayı yapıldı. Ormanlarımızı korumak gerekiyor bu arıcılık için çok önemli. Son zamanlarda akıl almaz bir şekilde çam ormanları kesiliyor. Bunun araştırılması gerekiyor. Bununda arıcılara bir darbe vurulduğunu düşünüyorum ben. Muğla’nın yüzde 68’i ormanlarla kaplı. Bununda yüzde 80’nini Menteşe ilçesi olduğunu öğrendik” diye konuştu.

 

Başkan Gürün, “Muğla’nın yüzde 60’ı kırsalda yaşıyor”

Sempozyumda konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün,  Muğla’nın büyükşehir statüsüne kazanmasının arından tarım ve hayvancılıkla ilgili konuları faaliyete geçirilmesinde ana kararı Gürol Ergin ile birlikte aldıklarını, dördüncüsünü düzenledikleri bu sempozyumla ülkemize ve Muğlamıza büyük hizmetler veren Gürol Ergin’i andıklarını söyledi. Tarıma azalan ilginin ülkeye zarar verdiğini söyleyen Başkan Osman Gürün, “ İhraç eden bir ülkeden ithal eden bir ülkeye dönüştük. Kendi topraklarımızda her türlü şeyi üretebilecek durumda iken her şeyi nerdeyse ithal eder duruma geldik. Muğla’nın yüzde 60 nüfusu kırsalda yaşıyor. Bilinenin aksine sadece turizm kenti değil aynı zamanda tarım kentiyiz. Muğlamızı kırsal ve kıyısal olarak düşündüğümüzde kıyılarımızda çok önemli bir tüketim var. Kırsalda üretip kıyısalda tüketebilmeliyiz. Çünkü bereketli topraklarımız her türlü ürüne uygun. Eğer biz bunu bilimsel olarak destekleyerek geleceğe taşırsak biz tarımda, turizmden daha çok gelir elde edeceğiz. Bu sayede hem Muğla’mıza hem de ülkemize daha çok katkı yapacağız.” dedi.

Gürün, “Tüketim kooperatifleri kurmamız gerekiyor”

Küçük üreticinin direnemediğini ve toprağından uzaklaştığını belirten Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, “Şu anda köyünde üretim yapan köylümüzü kooperatifler aracılığı ile bir araya getirip birlikte üreten daha az maliyetle üreten ve onu kooperatif gücüyle pazarlayan o alanı da kurmalıyız. Üretimde kooperatifçiliği destekleyerek onları birleştireceğiz. Ama bunun diğer ayağı da tüketim ile alakalı kooperatifler. Tüketim kooperatifleri kurmamız gerekiyor. Eğer bu sistemi kurarsak üretici 4 liraya üretiyor orda 14 lira oluyor lafını ortadan kaldırırız” şeklinde konuştu.

Gürün, “Türkiye tarıma has evlat gibi bakması lazım”

Muğla’da ürünlerin çeşitlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Başkan Gürün, şunları söyledi; “Türkiye’nin tarıma has evlat gibi bakması lazım. Onunla özel olarak zaman kaybetmeden harekete geçip tarımı tekrar başat sektör haline getirmesi gerekiyor. İthal eden halden uzaklaşmamız, çevremiz, tarımımıza, toprağımıza, kıyımıza sahip çıkmamız lazım.”

Genel Başkan Yardımcısı Sarıbal, “Tarımın sorunu ekonomik değil, politiktir”

Çiftçilerin vefalı insanlar olduğunu söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, “Çiftçiler sonuna kadar topraklarına sahip çıkarlar. Dünyanın hiçbir yerinde hem tohumu bulacak, gübreyi bulacak, toprağı sürecek hem müşteri bulacak, iklim şartlarını atlatacak, hem Pazar bulacak, hem bulduğu pazarın çek öder mi ödemez mi onun hesabını yapacak böyle bir çiftçi modeli dünyada yoktur. Çiftçinin görevi bellidir üretir. Gerisini devletin politikacıları yapar ve çiftçiyi korur kollar. Biz buna gıda arz güvenliği deriz. Yani tarımın sorunu ekonomik değildir. Eğer ekonomik olsaydı son 17 yılda 81 buçuk Milyar Dolarlık ham madde ithalattı yapıp 520 Milyar TL’lik para ödemezdik. Bakan söyledi paramız var ki ithal ediyoruz. Tarımın sorunu politiktir.” ifadelerini kullandı.   

Sarıbal, “Yeni kanun ile 60 gün bekleyen proje direk onaylanacak”

Yakın zamanda su ürünleri ile ilgili bir kanunun çıktığını açıklayan Genel Başkan Yardımcısı Sarıbal,  şunları söyledi;

“Son 20 yılda balık üretimimiz 200 bin ton düştü. Yüze 90 düzeyinde avcılık olan balıkçılık sektörümüz şuanda yüzde 50’ye düştü. Yani avcılıktan vaz geçtik kültür balıkçılığına geçtik. Buna itirazımız yok ama avcılık balıkçılığımız gidiyor. Balık çeşitlerimiz gidiyor denizlerimizde. 3 tarafı deniz olan bir coğrafyada hamside 300 bin tonlardan 100 bin tonlara düştük. Çıkan bu kanundan biride Tarım Bakanlığına bir proje vereceksiniz. Bu proje Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığına da gidecek görüşleri alınmak üzere. O bakanlıklar 60 gün içerisinde size cevap vermez ise o projeler olumlu sayılacak. Karadeniz de 18 metreye indirildi avlanma meselesi Avrupa’da 50 metre bizde 24 metreydi 18 metreye düşürüldü. Bu şu da Karadeniz’i daha büyük tehlike bekliyor demektir. Dolayısı ile kamu ihale kanunun ilgili maddeleri devre dışı bırakılarak bütün yetki Tarım Orman Bakanlığına bırakıldı. Dolayısı ile bizi bekleyen çok fazla sorun var. Ama umutsuz değiliz.”

Açılış konuşmalarının ardından sempozyumun ilk oturumunda bal’da kalıntı sorunu, varroa ile etkili mücadele, önemli arı hastalıkları, arıcılıkta ürün çeşitliliği konularında konuşmacılar bilgi verirken ikinci oturumda su ürünleri ile ilgili bilgi verildi.